• ÜYE GİRİŞİ
Home / 2008 (Page 2)

Arşiv for 2008

Küçüğüm

  Bir öğlen vaktiydi sana ilk geldiğim zaman Solumda sahil yolu Deniz az ötesinde durağan Fırtınalardı, sana koşarken Yüreğimde kopan   Yaslanacak koca bir ağaç gövdesi Sığınılacak bir duvar ötesi gibiydin Eski zaman aşklarındandı bizimkisi   Derin sevdalarım vardı sana dair Henüz açmış tomurcuk gibi Apansız uyanırdım gecenin kör vaktinde Gizlenmiş yangınlar sarardı odamı  …

Alaca karanlıkta pembe şala sarıldık

  Alaca karanlıkta pembe şala sarılıp Yıldızları seyre daldık Gökte denizdik sanki ikimiz Islak gözlerimizde kederli geçmişimiz   Ah Şu gönlümüzde bir çırpıda yitirdiğimiz Geri döndüremeyeceğimiz zaman Gittikçe ağırlaşan hüzünlerimiz Bir de isyanlarımız yüreğimizde kanayan    Aslında geç kalmadık/2011    

Bir hüzün hikayesi yaşadık

  Güya renklerin büyüsü vardı gözlerimizde ikimizin Dilimizde de bitmeyecek sevgimiz Oysa bugün sahilde Deli dalgalar ağladı halimize   Meğer bir hüzün hikayesiymiş yaşadığımız Çerçevesi kırık solmuş fotoğraflarla Suskun şiirlerde kalan Tutuklu yalnızlığımız     Aslında geç kalmadık/2011                

Kaybedilmiş bir yaşam tanıdım

  Kaybedilmiş bir yaşam tanıdım Hüzünlü lacivert akşamların Siyah beyaz  perdeli pencerelerinde Bir hasret türküsü gibi yüreğine oturmuş Sevdaların hepsi bıçak gibi keskin   Arkasında kahrolası dün hatta öncesi Hiç yaşanmamış gibi siyah ötesi Kendini saklamış renkler Duygular Kuytu bir köşede kavrulmuş Ateşler içinde   Kanadı kopmuş yorgun gönlüm Yüzüne dökülen perçeminde ben olayım Al…

Ya Rab

  Ya rab biliyorum bir gün gideceğim Ya bir pazar sabahı tan ağardığında Geldiğim gibi Ya da bir akşam üstü gün batımında Karanlığa akar gibi Bedenim kara toprakta Sesim belki birazcık nefesim Kalır burada   Mezarım bir ağaç altında olsun Kuşlar konsun şarkılar söylesinler sevdalarına Gecelerin karanlığında ay gülümsesin Yağmur damlacıkları aksın İlla da çiçekler…

Yaylada özlem

    Güzelim yayladayım Kulaklarımda sessizliğin rengi Gökyüzü yıldız kaynarken ay gülümsüyor onlara Onlar da sevdalılara Gecenin maviliğinde   Geceleri bazen sessiz çığlıklar duyarım Bir kiraz ağacının altında serçeler Kanat çırparlar usulca Onların sevdaları özgürdür Benimkisi tutsak   Buralardayım sevgili yar Yaylalarda Hüzünlerim ile baş baş başayım Gözlerimde nem yüreğimde sen Dalıp gidiyorum öylece uzaklara…

Dün Gece Sahilde

  Dün gece sahilde birlikteydik Denizde ayın şavkı ve yakamozlar Gökte bize gülümseyen yıldızlar vardı   Koşuşturup hazırladığın yiyecekler Beğendin mi derken o yakaran duruşun Yüreğinden fışkıran sevgin İçime damlayan göz yaşlarım Biz dün gece seninle sahildeydik Senin ve benim En sevdiğimiz yerdeydik   Sana söylemek istediklerim nerelerdeydi Ne ben anlatabildim kendimi Ne de şarkılar…

Türk Musikisinde Çalgılar

Türk Mûsikîsi Sazları (Çalgıları) Ud Kanun Keman Ney Tanbur Lavta  Kemençe   Rebab            Santur Kudüm Def Zil   Türk Mûsikîsinde Çalgılar Müzikte çalgı1, istisnâi birkaç form dışında, Ses Müziğinin vazgeçilmez eşlik unsuru ve başlıbaşına bir Müzik türü olarak çifte fonksiyona sahiptir .Türklerin Hun'lardanberi her iki fonksiyonuyla da kullandıkları mûsikî aletleri, İslamiyetten…

Kanun

Kânun”un tarih içindeki gelişimi :  “Kânun”un bazı kaynaklara göre büyük Türk bilginlerinden FARABİ (870-950) tarafından icat edildiği söylenmektedir aynı kaynaklar FARABİ’nin “Kânun”üzerinde çeşitli değişiklikler yaptığını da öne sürmektedir.  Ancak, antik çağda Mısır ve Sümerliler tarafından kullanıldığını gösteren bazı tarihi belgelerden başka eski bir Arap rivayetine göre de “Kânun”u, İbn-i Hallegan’ın icat ettiği ve bu bilginin Horasanlı…

1 2