Mıgırdıç’ın eskiden kalma köhne kahvesinin Yerden bitme kürsülerinden birinde Efkarımla oturmuş seni düşlüyordum Bu sabah gördüğüm bütün kadınlar güzeldi Allı, morlu, fosforlu kadınlar Mıgırdıç’ın katran karası demliğinden Hayvan gibi kocaman bir bardağa dökülmüş Hayli lezzetli çayımdan bir yudum alırken İçmemekte direndiğim sigaranın Beynimi yaran kokusu, Dumanının peşinden ağır ağır Burnumun direğini kırıyordu Olsundu…