• ÜYE GİRİŞİ
Home / 2020

Arşiv for 2020

Güz

    Evveldendi Bahardan / Yazdan çıkıp Güze geçerken Yağmurlarda ıslanmak için koşardık Kurumuş yaprakları toplar Göğsümüze yaslardık   Evveldendi Pencereden yolunu gözler /  Ayak seslerini dinlerdik Yüzünde güller açan o insanlar kalmadı Sokaktaki kalabalıklar bir şey anlatmıyor Bu zaman o zaman değil artık   Ruhumuz alabora olmuş gökyüzüne çekilirken Hüzünlü Eylüllerin tam da ortasında…

Poz

  Bir mevsimi daha uğurluyor gözlerimiz Hayat fotoğrafımızı Çekiyor Gülümse   Acı / tatlı rıhtımdan kalkan gemideyiz hepimiz Güvertede çiçekler serpilmiş yerlere Kalıcı bir nefes bırak ardında Hayat fotoğrafımızı çekiyor Gülümse   Şu gök kubbenin altında yalnız değiliz elbette Bu ovalar/dağlar Ağaçlar/kuşlar Çiçekler/böcekler Yağmurların altında beraber ıslanmıştık hani Yeter ki bir iyilik bırak ardında Bir…

Gece mehtap inerken suya

    Aradan uzun bir zaman geçse de Sahile indiğim her akşam Aklıma senden başka hiçbir şey gelmiyor Seni düşünüyorum    Gece mehtap koca bir gölge gibi inerken suya Özlemini avuç dolusu nefes gibi yudumluyorum Yokluğuna inat çığlık çığlığa Kıyıya vuran dalgalarda sesini duyuyorum   Sahil güne doğru ıssızlığa bürünürken Yorgun dünyam düş kırıklığı ile…

Lala

  Kırık kanatlı üzüntüler gömdü güneşin aydınlığını Gülümsemeleri serpiştirdiğimiz bir dünya değil ölüm Zarar ziyan dolu kaybolduğun başımı eğen Kulağımda çınlıyor hala son konuşmadaki sesin      Pek çabuk ayrılmaya mecbur kaldık lala Şimdilerde hiçbir şey eskisi gibi değil artık Kasvetli bir zifiri karanlık çökmüş üstüme Nefes almak dahi boğulmaktan öte sanki     Adı…

Gönlümün inci tanesi

  Hayallerimizi cam fanusta büyüttük seninle Nar ağacına nazar boncuklu kurdele bağladık Ne çok olmuş gökteki  huzura dalıp öyle kalmayalı Tan yerinden hep aynı kızıllık gülümsüyor artık    Elem akşamlarını  terk etmiş fırtına dolu zaman Akıntıya kapılmış gidiyor ruhumuz sır gibi doludizgin Nar ağacında asılı duruyor nazar boncuklu kurdelemiz Huzurun kalbinde ay yüzümüzle gülümsüyoruz ikimiz…

Gölgeler

    Gökyüzünde asılı kasvetli bulutlar gitmiş  Yüreğimde yanıp sönüyor pervasızca gülüşün Penceremdeki perdelerin hepsi çiçekli ipek tülden Nasıl bir sokak ki bu Her köşede senin gölgen   Melankolik şarkılar da terk etmiş buraları Çam kokularından nefes alıyorum gözlerindeki maviye Kahırlara bal çalınmış sanki tez elden Nasıl bir sokak ki bu Her köşede senin gölgen…

Kaygının kışından bahara yolculuk

    Kaygının kışından yola çıktık koşarak Gökyüzü duysun,  yerin dibine fısıldadık sesimizi Duru bir yeşile döndü artık kavgamız Başaklardan ilerde baharın huzuruna yakınız    Yorgun heyecanlarımız göç edip gitmiş nihayet Rüzgar elinde orak,  biçiyor uzaktaki serabı Duru bir yeşile döndü artık kavgamız Başımızda düşerken öğrendiğimiz derin sevdamız       Adı sonbahar/2020    …

Penceresi mavi boya

  Kuş cenneti yolundaki zeytin ağacının altında Zamanın ruhunun durduğu bir anda bekle  Geceye biteviye çökerken koyu karanlık Senin için bir parça aydınlık tuttum dolunaydan   Hiç düş görmemiş karanlıklardan korkma sakın Selviler arasından su sesleri koşuşturur peşimizden Bakışlarında donmuş bir tomurcuk gül at bana Kenarları mavi boyalı pencerenden        Adı sonbahar/2020  …

Tohum düşmüş toprağa

    İçimde gittikçe biçimlenen bir duygu var Gözlerini ezber ettim,   Tohum düşmüş toprağa bir kere Darağacında bile olsam bilhassa Özlemini mıhlamak isterdim tenime Mahcup gülüşün çağırıyor beni rüzgarların peşine   Tepetaklak olmuş bulaşmış vakitsiz sancı Can tazeleniyor tan ağardığında naif benliğinde Bulutlarda bir damla su oldum düştüm toprağa Mahcup gülüşün çağırıyor beni rüzgarların…

Köyde sabah

  Selanik’ten muhacir Ali dayı söyle Hoş bu sevincin heyecanın nedeni belli zaten Toprağımız dertsiz yeşeriyor buralarda değil mi? Dört mevsimin ateşli koynuna sığınmış sevgimiz Sokaklarda geziniyor solmayan gülüşlerimiz   Sahi kimler ekti boy boy fidanları böyle Gün ışığını içmiş bu bulutlar nereden yükseliyor Tenini kapmış toprağın rahminde tohumlar Söyle bakırdan mı acaba kahve cezvelerimiz…

1 2 3