Yüzümüzü gözümüzü buruşturup
Hayata merhaba dediğimiz anın üzerinden
Epeyce bir zaman geçti
Karanlığın ışığa dönüştüğü zaman
Dünyadan bihaber çocukluğumuz
Delikanlı çağımızdaki heyecan
Yaş kemâle erdikçe artan gaileler
Hayal penceresinden usulca akıp gittiler
Kimilerini özlemle yâd ettik zamanın
Kimilerine iç geçirdik
Keşkeler dolup taştı yüreğimizde
İçimden bir ses diyor ki
Bu efkârlı çehre bu çizgiler
Sırtımızda dolu küfeler
Hangi mevsimde hangi gün, hangi saat
Kaç acı bıraktık suların sesine
Yanardağın ağzında üç-beş günlük zaman
Gizli kasalarda yığınla günahlar
Ellerimizde karakış soğuğu
Dökülür bedenimizden yediverenler
Açtık kapattık gözlerimizi bir ağaç altında mezarımız
Bu yükün adı belli
İlla da yalnızlığımız
Yalnız ağaç/2016