• ÜYE GİRİŞİ
Home / Archive by Category "Şiirleri"

Arşiv

Belki

    Belki de hiç sevmemeliydim seni Dikenli yollardan uzak Açık mavi gökyüzü altında Hatta bazen yağmurlar yağsa bile Kulağımda radyodan kalma bir mahur şarkı  Seni düşünmeden öylesine yaşar giderdim   Sen varken zaman dururdu Sen varken mevsim hep bahardı Kalpten sevmek neymiş onu öğrenmiştim senden Sen vardın Yalnız sen vardın zaten   Senden ayrı kalmanın acılarından hiç kurtulamadım Artık hiçbir şey anlamlı değil Renkleri ayırt etmem imkânsız hepsi aynı sanki Düştüm dipsiz kuyulara Çırpınıyorum Neredesin ?   Son/2024  

Eylül

    Her Eylül’de hüzünle beraber Hele bir de akşamların gri tonu düşünce sokağa Birlikte yürüdüğümüz kaldırımlarda kalır gözlerim Kuru yapraklar arasında ayak izlerin durur Ve hatta solgun renklerde de olsa gölgen   Ne var ki ben her Eylül’de bu hazanı zaten yaşarım Sensizlik derin sessizlik içinde bir çığlığa dönüşür  Rüzgâr alır götürür kuru yaprakları çoğu zaman Ayak izlerin hâlâ ve inadına kalır kaldırımlarda Ve hatta solgun renkler içinde gülümseyen gölgen       Son/2024    

Mila’nın günlüğü

  Dün gece rüyamda ikimiz Anasını kaybetmiş telaşlı yavru ceylanın peşinde Yamaç altı düz ovalarda koşturup durduk soluksuz   Her yer gölge düşmez ormanlarla kaplıydı Gök gürültüsü vuruyordu yamaçlara düz ovalara Dallarına sımsıkı sarılmış yapraklar Anasını kaybetmiş ürkek yavru ceylan için ağlıyordu   Dün gece hiç uyanmak istemediğim o rüyamda Gölge düşmez ormanlarla kaplı yamaç altı düz ovalara Gök gürültüsü altında kızılca kıyamet yağmur yağdı Biz bir o yana yavru ceylanın peşinde Bir bu yana kaybettiklerimizin peşinde Nefes nefese koşturup durduk seninle   Dün gece rüyamda ikimiz Ahlarla geçen bir ömür yaşadık Sonuna kadar yorgun ve bir hayli çaresiz     Son/2024    

Özlemine dair ne varsa

    Hayatımız şöyle biraz hızlanarak Hüzünden payını almış hazana doğru giderken Kaybettiklerimizin yüreğimizi yakan ayak izleri Hemen yanı başımızda yaşama direniyor   Birlikte geçirdiğimiz onca zamandan sonra Bir gün sensiz kalacağımı hiç düşünmemiştim doğrusu Şimdi bu kahredici yoksunlukla başa çıkmak Neredeyse imkânsızdan da öte bir şey Anladım ki hazana doğru giderken Yokluğuna alışmak karanlıktan öte bir şeymiş meğer     Son/2024    

Sessizlik

    Hiçbir şey yokluğun kadar acıtmadı içimi Zaten üçüncü mevkii bir vagondaydı yolculuğumuz Bir nefes almaya bile fırsatımız olmadı esasında Yakamıza yapışmış çaresizliğimizden kaçamadık    Yokluğunun ağırlığını nasıl kaldırayım hiç bilemedim Nasıl yapacağımı sormak bir şeye yaramadı Zaten üçüncü mevkii bir vagondaydı yolculuğumuz Rüzgârlara kapılmış sessizliğe doğru gidiyor Kimsesiz ruhumuz     Son/2024    

Son

    Bir zamanlar sırtımızı yasladığımız bu dağlar Serde çocukluğumuz, ayağımızda yemeni Toz toprak içinde koşturduğumuz sokaklar Nihayet bir bakış kadar uzak mavi gökyüzü Hepsi bizim sanırdık Ruhumuzdaki karanlık izlere karışıp Ardımızda kaldılar   Uzun bir konvoydu Bağırtılar, ağlaşmalar Analarının kucağında, sırtında perişan çocuklar Yaşlılar aciz, dahası umutsuzluk ötesinde Ardımızda bir dünya geçmişimiz Önümüzdeki yol ise geri dönülmez Ve hatta bilinmez bir sonsuzluktu   Yüreğimize hançer misali saplanan acıların izi bitmiyor Hele ki hüznü barındıran bir ayrılık varsa içinde Gözlerimde hiç silinmeden duran bu resim nedir  Koşup giderken bir bilinmeze doğru Askerin belinde babamın göz nuru siyah kemeri Ardımdan bakan anamın yüzünde bitmek bilmez hüznü Kucağında henüz yaş almamış kardeşim Bana elveda diyen derin son bir kez bakışı     Son/2024  

Bahar yağmurları

    Ardından düştüğüm yollarda biçareyim Sokaklardaki bütün duvarlarda senin resmin Gönlüm zaten senden geriye kalan yaralarla kaplı Nefes aldığım her an hatıralarına borçlu Dipsiz derinliklerde gözlerin   Müptela olduğum eşsiz gülüşün yüreğimde kanıyor Beyhude avuntularım çaresiz kalmaya mahkûm Çıkmaz sokaklardan kurtulmam imkânsızdan öte Bahar yağmurları zamanı Bir ağaç altında olsam gölgen bende       Son/2024      

Anılar

    Bu nasıl bir tesadüf ki Bunca zaman geçti aradan Bir kez olsun karşılaşamadık seninle Yolunu gözlediğim penceredeki çerçeve hâlâ boş Nereye baksam orada yoksun   Hasretin yüreğimde kor ateş zaten Kahrolası her gün biraz daha artıyor bilakis Anılarımızı tüketmeye ömrüm yetmeyecek bu belli   Senden sonra ardımda kalan heyecan Kocaman bir hasret Kocaman bir hüsran, Kocaman bir acının Ayak izleri yalnızca     Son/ 2024  

Güz

    Evveldendi Bahardan / Yazdan çıkıp Güze geçerken Yağmurlarda ıslanmak için koşardık Kurumuş yaprakları toplar Göğsümüze yaslardık   Evveldendi Pencereden yolunu gözler /  Ayak seslerini dinlerdik Yüzünde güller açan o insanlar kalmadı Sokaktaki kalabalıklar bir şey anlatmıyor Bu zaman o zaman değil artık   Ruhumuz alabora olmuş gökyüzüne çekilirken Hüzünlü Eylüllerin tam da ortasında kaldık Bu yağmurlar o yağmurlar değil Sokaktaki bu kalabalıklar bir şey anlatmıyor artık Bu yalnızlık o yalnızlık değil        Adı sonbahar/2020        

Poz

  Bir mevsimi daha uğurluyor gözlerimiz Hayat fotoğrafımızı Çekiyor Gülümse   Acı / tatlı rıhtımdan kalkan gemideyiz hepimiz Güvertede çiçekler serpilmiş yerlere Kalıcı bir nefes bırak ardında Hayat fotoğrafımızı çekiyor Gülümse   Şu gök kubbenin altında yalnız değiliz elbette Bu ovalar/dağlar Ağaçlar/kuşlar Çiçekler/böcekler Yağmurların altında beraber ıslanmıştık hani Yeter ki bir iyilik bırak ardında Bir makara poz verdik Hayat fotoğrafımızı çekiyor Gülümse   Adı sonbahar/2020      

1 2 3 12