• ÜYE GİRİŞİ
Home / Archive by Category "Şiirleri" (Page 10)

Arşiv

Umut

    Senin yerine koyacak hiçbir şeyim yok Hatta bir fotoğrafın bile Neyse ki yazılmış birkaç şiir Edilmiş birkaç söz Belki saklanmış birkaç hatıra Esasında; Unutulmaz duygular var aramızda..   Bu serin sonbahar akşamı Esen rüzgar yüzümü okşarken Bir el düşer omzuma sen geldin sanırım Sonra düş biter Umutlarım gün gibi batıverir gider Yollarında kalır gözlerim Esasında, Hep yollarındadır gözlerim     Aslında geç kalmadık/2016    

Sen nereden bilebilirsin ki

  Sen nereden bilebilirsin ki aşkın sadece bir kez Üstelik dönülmez ufuklardan kapıyı çaldığını Bunu bilmenin imkansızlığını Sen nereden bilebilirsin ki   Sen nereden bilebilirsin ki yaşam hep uyarır bizi Mutlu bir düşteymişiz gibi Işıklar söner ve terk edilir şehirler, Terk edilen aşıklar gibi Sen nereden bilebilirsin ki   Sen nereden bilebilirsin ki seni hâlâ çok sevdiğimi Yüreğime kazıdığım ismini andığım her seferinde Alevlerin dört bir yanımı sardığını Sen nereden bilebilirsin ki   Aslında geç kalmadık/2011

Feryat

      Bu gidişlerde sonsuz karanlıklar açılır önüme Taze hüzün mevsimi sığmaz içime Bir çift güvercin uçururum yuvadan Nafile umutlarla avunur Kırık tebessümlerde seni anarım   Heyhat  Hüznü hazan vakti gelmiş koşarak Çekip gitmiş mazinin kollarından zaman Soyunmuş umutsuzluklara Ardına bile bakmadan     Aslında geç kalmadık/2011        

Adamım

  Yağmur öncesi bulutlar sarmış dört bir yanımı Her damlada çığlık çığlığa sesim Yalnızlık rıhtımında ıssızım   Şimdi hazan vaktidir gönlümün Vicdanların kör Aşkların yalan olduğu yerdeyiz   Sevgimizle çiçeklenen gardenyamız soldu Öyküler artık öksüz Şiirlerin boynu büküldü Her yer hatıralarla dolu artık Sevdamız yüreklerimize emanet kaldı   Aslında geç kalmadık/2011      

Yüreğimin ateşi

  Bu şehrin  kalabalığında Sensiz nefes almak ne kadar zormuş Gökyüzü bakır kızıla çalınca Düşlerim seni anımsatır Her bir maviye dokunuşum her bir yeşile takılışım Kırık kanadımı derin sulara bırakışım Seni anımsatır   Bu şehrin kalabalığında her bir esrarlı bakış Her bir yakarış Her bir duygulu ses Her bir nefes sana benzer Seni anlatır Her biri bir acı çizgi gibi yüreğimi yeniden yakar Senden biraz daha iz bırakır     Aslında geç kalmadık/2011    

Öyle bir dönemdeyim ki

  Öyle bir dönemdeyim ki ne her şeyden uzaklaşmış Kendiyle kalmış hallerdeyim Ne de sana kavuşmanın telaşlı ince çizgisindeyim   Yıkılası şu gök kubbede bin bir kahır Bin bir dert Bu kızılca kıyamet içinde Tuz buz olmuş her anım Pervasızca batan günün ardından Korkulası gecelerin koynundayım     Aslında geç kalmadık/2011  

Böyle Sensiz Olmuyor

  Böyle sensiz hiç olmuyor Tam da şimdiki zamanlar gibi Ay ışığının yüzümü aydınlattığı bu gece Boşalmış şu köhne masanın Kırık dökük sandalyelerinin birinde oturuyorum Gözlerimde dünden ya da öncelerden  kalan hayalin Geride hatıralar   Yalnızlığım vurgunu yer kahrolası saatler durur Hüznün buğusu her yanımı sarar Gönlüm yangın yerine döner Ayrılık dediğin böyle olurmuş Seni unutmak da değil unutmaya çalışmak bile Ne de zormuş     Aslında geç kalmadık/2011              

Deniz Gözlüm

  Deniz gözlüm ay ışığım Kurumuş topraklardan rahmetini esirger mi yaradan Çisil çisil yağmur tanecikleri damlar Güneş açar renkler coşar Toprak canlanır filizler güne çıkar Boy verir bereket olur Hayat olur   Deniz gözlüm ay ışığım Kurumuş gönüllerden lütfunu esirger mi yaradan Işık verir Nur olur gönüller aydınlanır Sevgi tomurcukları açar Bereket olur Aşk olur     Aslında geç kalmadık/2011      

Hatıralarımdan bir gece

    Bu karanlık gecelerde duvarlar Yıkılırcasına üstüme gelirken Saatler sabaha kadar durur vurmaz  Ne bir dost ne bir teselli ararım Yokluğunu dolduracak Yalnızlığımı paylaştığım ıssız sokaklardan başka   Bazen ıslak yağmurlar altında yürürken Bir sokak lambasının ışığına muhtaç olur Kendi ayak seslerimi duyarım yalnız   Hele bu  mevsimde rüzgar hafif bir ıslık çalar Pencerelerde perdeler aralanır Sokakların iki yanı seyredilir Hayalin her bir cama ayrı akseder Meğer ne de çok sevmişiz birbirimizi der Bana gülümser     Aslında geç kalmadık/2011    

Rüzgarlı bir akşam üstü

                                                                                            Rüzgarlı bir akşamüstü Dalgalar vururken sahile Kanatları gümüşten martılar alıp götürdüler beni Ayak izlerinin olduğu yerlere   Anladım ki aşk dediğimiz Onsuz yapamadığımızla yaşadığımızmış Sensizliğin derin kahrını çekerken, Gözlerim isyanlarda kaldı Kanatları gümüşten martılarla ağladık biz Hüznün kollarında   Aslında geç kalmadık/2020                                                                                                                                                                                                                               .

1 8 9 10 11 12