• ÜYE GİRİŞİ
Home / Archive by Category "Şiirleri" (Page 3)

Arşiv

Huzur sokağı

  Karmaşık çıkmaz sokaklardan koşarak geldim Gözlerimin minesi düştü kaldırım taşlarına Hüznümün vazgeçilmez bir yanı gülüşün Rüzgarlarla takılıverdi saçlarıma    Umutlara vurulmuş kelepçeleri kaldır aradan Güneşin sıcağı dolsun yüreğime Kalbin düşüyor aklıma hayal içinde Gözlerimin minesi duruyor hâla kaldırım taşlarında   Adı sonbahar/2020      

Güz rüzgarları

    Kapılmış gidiyorum güz rüzgarlarının önünde Dönüşü olmaz nasıl bir baht-ı kara ki  Ruhum karamsar zindanlardan içeride Kefenlenir tenim Güne çıkmayan alevli gecelerde   Bir tarafım sevinç fısıldar bir tarafım hüzün Gönlüm seninle yaşadığım cennetten kalma günlerde Kokladığım kitaplara sinmiş korkularım  Kefenlenir tenim Güne çıkmayan alevli gecelerde   Adı sonbahar/2020    

Huzurun tınısı

    Buz gibi soğuk bu zemheri gecesinde Huzurun tınısı renginde bir ses yayılıyordu Aydınlığa tutulan mum ışığı sarhoşluğunda bir kadının Letafet’in  bikeder köhne meyhanesinden   Letafet’in bakışı zârafet kokuyor nitekim Dudaklarında dün gecenin eskizi duruyor hâla Yüreğimizdeki dağınıklığı tarayacak nazik varlığı Karşı konulmaz ebedi  sükut tadında   Bu soğuk zemheri gecesini ısıtan renkler Huzurun tınısı renginde yaylıdan çıkan sesler Hatıralarda bir sen kaldın Letafet Bir sen kaldın Yürek çarpıntısından harlanır alevler       Adı sonbahar/2020      

Tebessüm kıraathanesi

    Sevgiden  bihaber bu soğuk kış gününde Tebessüm kıraathanesinin önünde Koca çınar ağlar Bağa hicran girmiş Çiçekler har olup uçmuş Hele hele geçmiş bir ötede kalmış ki yüreğim Gülün rengi solmuş  Haberim bile yokmuş meğer      Adı sonbahar/2020            

Biliyorum üzgünsün

  Hasadı tükendi aşk mevsiminin Elimizde kalan bir tek hüzün Yağmur bir daha  yağar mı bahçeye Gölgesinde oturduğumuz ağaç büyür mü acaba Nafile Biliyorum üzgünsün Ben de öyle   De ki üzülme neye yarar ki Kaybetmeye alışmak gerek herhalde Gökyüzü bürünür mü yeniden maviye Sabah güneşi vurur mu bir daha yüzümüze acaba Nafile Biliyorum üzgünsün Ben de öyle, Ben de öyle   Adı sonbahar/2020      

Siyah bir kuşluk vaktindeyim

  Gün şafaktan bu yana ağlarken Hara düşmüş gönlüm hasretinle yanıyor Tınılara sağır artık küskün yüreğim Kuş sesini andırır serzenişler içindeyim   Siyah bir kuşluk vaktinde Yağmur bulutları geçerken üstümden Rüyalardan öte gözlerimden uzakta kaldın Gittiğin yerlerde maziyi unutma sakın   Adı sonbahar/2020    

Masumiyet

    Acı kırağı çaldı rast gelmeyen gölgemize Tutunup bulutlara inerken aşka Yıldızlı son gökyüzüymüş gördüğümüz meğer Düşlerimize yenildik sevgilim Hoşça kal   Sahiplenmek ne kadar olası şimdi bilinmez Yaşadığımız kendi hiçliğimizle başbaşa artık Masumiyet mor dağların ardında kaldı Gidiyorum sevgilim Hoşça kal     Adı sonbahar/2020        

Mefküre

  Her sabah tan ağarırken o Sessizce süzülürdü körfezin sularına Güvertesinde gözler sevgiyi anlatırdı pervasızca Rüzgarla savrulan saçlarımızın arasından   Yaşını başını almış bir gemi artık Mefküre İtilip kıyıda bir köşeye atılmış acımasız Vakit zamanın en üryan hali Bordasında gözyaşları incili salkım tanesi   Adı sonbahar/2020      

Bahçede sabah

  Bahçemde rüzgar gezinirken en erkenden Birazdan ışıyacak dünya, Ufuklara uzanan zamanda Güvercin çığlığıyla uyandı uyanacak sokağın nefesi Bu nasıl bir eda, Bu nasıl bir güzellik ki hakikaten sorma   Bahçem uyanırken gafletten güne Bir yaz gülümsüyor herhalde baharın kucağında Yağmur dünden daha tatlı akacak ırmağın yatağında Bu nasıl bir eda, Bu nasıl bir güzellik ki hakikaten sorma     Adı sonbahar/2020      

Adı sonbahar

  Hangi kıyametlerden kopup dönmüştüm bilinmez Hükümsüz bir ağaç gibi yalnızdım Bahardan bir kırıntı bile yoktu halbuki gönlümde O görünmez ufuklardan gelmiş gibiydi bilhassa   Güneş süzülürken tenimize Havada yağmur tadı var ki nasıl da doyumsuz Hele ki deniz doyasıya birden kucakladı hepimizi Güneşi, Yağmuru, Ve ikimizi Adı sonbahardı Kendisi gönül yakıcı bir yaz günü sanki     Adı sonbahar/2020      

1 2 3 4 5 16