• ÜYE GİRİŞİ
Home / Archive by Category "Şiirleri" (Page 4)

Arşiv

Gönlüme düşen gözlerinin rengini sor

  Sürgün gözlerimi seyredip geçmiş zamanı arama Düşündüm, hiçbir şey bulamadım zira Yüksek tepelerin ardında unutulmuş hikayeler Resimler solgun, Yırtınası yalnızlıklar içinde   Hazin çığlıklardan sonra gün yeniden doğar Göz dediğin  bu , gökyüzünün derinliğine dalar  Dalgın bakışlarda aşkı uyandırır gürültülü yalnızlıklar Çiçeklere bakar, Gönüle düşen gözlerinin rengini sorar   Adı sonbahar/2020          

Sana güzel şeyler anlatmak isterdim

  Sana güzel şeyler anlatmak isterdim ama, nafile Bir ağacın eteklerinde kalmış zaman Kırış kırış olmuş bütün anılarım Dağılmış sonu bilinmez rüzgarların peşindeyim   Kaç mevsim iz bırakmadan gitti ellerimden Yüzümde annemin bakışlarından kalma bir sızı Hayallerime tanık kuşların kanatlarını kırptım Dağılmış sonu bilinmez rüzgarların peşindeyim     Adı sonbahar/2020        

Özlemin hiç bitmeyecek

  Sırası mı şimdi böyle bırakıp gitmenin Ne yana dönsem gece gibi kör karanlık zindan Eski halimden de hiç eser kalmadı zira Aynaya bakacak bir yüzüm bile yok   Merak ettim buralar kar-kış kıyamet Üzerinde sadece biraz toprak incecik bir örtü nitekim Üşüdün mü oralarda a kuzum Bir ses ver bana gittiğin yerlerden     Adı sonbahar/2020      

Bu senin hikayen

  Düşürüldüler kahpe ölümün tuzağına Vurdular Gecenin karanlığında Arkadan, Sürükleyip yerlerde götürdüler onu Suların koynuna atıverdiler acımasız Delikanlıydı Saçları geriye doğru taralıydı Yaşı henüz otuz dörttü   Suskunluğum ucu keskin bir bıçak gibi gönlümde Musalla taşında soğuk genç bir beden Bir sandık içinde sorgusuz sualsiz Kahırları geride kalmış emaneten Delikanlıydı Saçları geriye doğru taralıydı Yaşı henüz otuz dörttü       Adı sonbahar/2020    

Seni gönlüme düşürmem azıcık geç olsa da

  Seni gönlüme düşürmem azıcık geç olsa da Bakıp da göremediğim Sarılara pembelere Şimdi merhaba   Uzak uzaklardaydı gözlerim Yaşam siyah ile beyaz Geçmişim hatırlanmak istemezdi Yarınım anlamdan yoksun   Bugün gökyüzü parlak mavi Gözlerim derinliklerde Sen Usulca akan bir ırmağın sesinde Ve aldığım her nefeste öylece kal Gitme     Aslında geç kalmadık/2011        

Zeytin ağacı

  Güne yokluğunla başlamak can sıkıcı Halbuki en iyi arkadaşım sendin zeytin ağacı Dallarına yuva yapmıştı kırlangıçlar Bağırtıları kulağıma sığınmıştı    Memleketin bütün gül bahçelerini topladım Bir sen etmedin zeytin ağacı Biz zamanın ötesinde buluşmuştuk seninle Zamanın ötesinde elde avuç dolusu hüzün   Buralardayım ama yokum zeytin ağacı Çaresizliğin gizeminde ağlıyorum Kırlangıçların  bağırtısı yok artık Yüreğim avuç dolusu hüzün Elde avuç dolusu hüzün zeytin ağacı     Yalnız ağaç/2016    

Kalbim

  Kalbim bütün günah sende mi yoksa Bu hüzünlü sayıklamalar nedendir kim bilir Ufukta her zaman soluk renkli gurup vakti Sarı bir güle dönüşmüş sanki gölgesi   Ihlamur ağacının altı soğuk kış günü Bir yanım dört duvar pencere dibi Sessizlik yırtınıyor ruhumda canhıraş Avucumda hala saklı nisan yağmuru   Kalbim bütün günah sende mi yoksa Masumiyet çizgisi solmuş Geceye hapsolmuş sükutu hayalin Sarı bir güle dönüşmüş sanki gölgesi       Yalnız ağaç/2016    

Kristina

  Yarın sabah erken vakitte Tam da gün doğarken hatta Karşı kıyıya giden ilk vapura gel yeniden Sanki ilk kez karşılaşıyoruz gibi yapalım Tanışalım yeni baştan seninle Yeniden benzeşelim birden Kristina   Şu dünyaya bir kez gelinir demelere inat Yarın, hatta her gün, her sabah Yeniden bekleyeyim vapurda seni Rüzgar dağıtsın saçlarını bir daha, bir daha Uzaktan birleşsin gözlerimiz İki yabancı göz gibi Kristina   Kristina Karşı kıyıya giden ilk vapura gel yeniden Her şeye bir kez daha başlayalım Sanki ilk kez karşılaşıyoruz gibi yapalım Sen ve ben İkimiz Uzaktan birbirlerini görsün gözlerimiz O küçük ayrılıklar hiç yaşanmamış O kocaman acılar hiç tadılmamış gibi Kristina     Yalnız ağaç / 2016  

Hadi gidelim buralardan

  Gidelim bu şehirden uzakta bir yerlere İki göz odamız olsun penceresi mavi Mutfağında annemin pembe perdesi Mum ışığında dinlensin başımız Geniş  bahçemizde güller serpilsin Çamlara yaslansın ardımız   Erik ağacını severim güzel çiçekler açar Kayısı, şeftali de ha keza kokusuna doyulmaz Duvarlarda begonviller reng ahenk Bir köşede birkaç kuzu Bir-iki de keçimiz koşuşturup dursun   Gidelim bu şehirden uzakta bir yerlere Gece ıssız ay aydınlık İkimiz  yalnız ikimiz gidelim buralardan Sevdamız gamdan azade dertten uzak kederden uzak Uyu Başın dizlerimin üzerinde     Yalnız ağaç/2016  

Şubat sonunda bir gündeyiz

  Şubat sonunda bir gün Vakit akşamüstüne yakın Gök yüzünde kızıla bandırılmış maviler Deniz  huysuzluğunu bırakmış pembe akşamlara dalmış Elimizde simit peynir Önümüzde salaş kahveden demli bir çay Sahildeyiz Şükür ki hayattayız   Deniz bir adım ötemiz neredeyse Ayaklarımız ha değdi ha değecek Martılar, yalı çapkınları uçuşup duruyor Karabataklar nasip peşinde Kediler etrafta telaşlı Bugün Şubat sonunda bir gün Vakit akşamüstüne yakın Sahildeyiz Şükür ki hayattayız   Kalabalık yalnızlığımda umut bir sen varsın yanımda   Gökyüzünde kızıla bandırılmış mavilerde sen Pembe akşamlarda sen Yosun kokan denizde sen Yağmurda doluda düşen çiğ taneciklerinde sen İlla da sen     Yalnız ağaç/2016  

1 2 3 4 5 6 16