• ÜYE GİRİŞİ
Home / Archive by Category "Şiirleri" (Page 7)

Arşiv

Sorma

  Sorma hayatta en keyifli olduğum an Senin yanımda olduğun an Titrek bir ışığın gölgesinden uzak Pencerede kuş sesleri   Sorma gitsin gecenin koynunda kolyeler mineli Yedi atlı önünde dörtnala sevişmelerimiz Keskin serinliklerle sarılmış sıcacık Yüreğimizde sevda sesleri       Yalnız ağaç/2016    

Farz et ki hepsi tesadüf

  Farzet ki sen ve ben hepsi tesadüf Vurgun olduğum gözlerini hiç görmediğimi zannet Yürüdüğümüz kaldırımlarda hiç  karşılaşmadık Yüzünde benden kalan bir acı hiç olmadı Farzet ki beni hiç tanımadın   Farzet ki saklanırsın şafağın renginden Farzet ki günahı boynuma unutulur gider dersin Farzet ki ağlamayı bilmez Gizlenmiş tebessümlerde Katran karasını gözlerine sürersin   Farzet ki yüzümde senden kalan acı hiç olmadı Farzet ki ben seni hiç tanımadım Biz o yerlere hiç uğramadık zaten Farzet ki bir rüyaydı Uyuduk ve uyandık     Yalnız ağaç/2016    

Seni anlatabilmek sana

  Sonbahardan kalma bir kalp tuz buz olmuş Anılar olabildiğince soğuk Hürriyetlerini satmış vicdanlar Bilâkis en izbe yerlerde Süzülür yanaktan tenin kıvrımlarına yaşlar   Bu yolculuğa çıkmamıştım henüz Tiktak’ları bile durmuştu saatimin Öfke sel olmuş boğuşurken dalgalarla Kıyamet koparcasına bir haykırış ki sorma   Cam fanusta durdu an Gökyüzü zamansız aşklara çağırdı aniden Hangi resim  hangi şarkı anlattı seni bilmem Yeşildeyim az ötemde mavi       Yalnız ağaç/2016    

Mondlicht Ârztin

  Mondlicht Ârztin Ich bin dankbar, dass der april tag wissen Zemheriden sıyrılıp Baharı andıran gülüşlerine kapıldım   Ich bin schön Mondlicht Şunu bilmelisin ki Ne zaman vazgeçmeye kalksam senden Karşımdasın   Ich bin schön Mondlicht Ich liebe dich Ich werde nie im stich lassen Sensiz asla Sensizlik asla   Yalnız ağaç/2016      

Üç-beş günlük zaman

  Yüzümüzü gözümüzü buruşturup Hayata merhaba dediğimiz anın üzerinden Epeyce bir zaman geçti Karanlığın ışığa dönüştüğü zaman   Dünyadan bihaber çocukluğumuz Delikanlı çağımızdaki heyecan Yaş kemâle erdikçe artan gaileler Hayal penceresinden usulca akıp gittiler   Kimilerini özlemle yâd ettik zamanın Kimilerine iç geçirdik Keşkeler dolup taştı yüreğimizde   İçimden bir ses diyor ki Bu efkârlı çehre bu çizgiler Sırtımızda dolu küfeler Hangi mevsimde hangi gün, hangi saat Kaç acı bıraktık suların sesine   Yanardağın ağzında üç-beş günlük zaman Gizli kasalarda yığınla günahlar Ellerimizde karakış soğuğu Dökülür bedenimizden yediverenler Açtık kapattık gözlerimizi bir ağaç altında mezarımız Bu yükün adı belli İlla da yalnızlığımız       Yalnız ağaç/2016        

Hep seninleyim

Bir tanem kapımızın ardında hâla duruyor terliğin Numarasını biliyorsun otuz yedi Arada bir tozunu alıyor parlatıyorum Kaldırmaya hiç kıyamadım   Her gece karanlığa inat aydınlatıyorum evimizi Çiçeğimizi düzenli suluyorum Arada toprağını da şöyle bir karıştırıp havalandırıyorum O bizim aşkımızı en iyi bilenlerden hiç solmadı, canlı duruyor Yaprakları da ilk gün gibi taptaze   Bir tanem  sanıyor musun ki uzağındayım Seni muhteva eden her ne varsa Bir düş değil gerçek gibi yaşıyor benimle Sensizliği düşünmek aklıma bile gelmiyor Kulağımda hep baharı andıran sesin   Bir tanem haykırmaktan nutkum tutuldu Bu dört duvar arasında her ne varsa seni soruyor Nerelerdesin ?   Yalnız ağaç/2016    

Aylardan Ağustos

  Aylardan Ağustos Bir-iki günü eksik dolunay altında Otu-çiçeği- böceği Bir de ikimiz ıslanıyoruz, Pek sevdik yağmuru Senden başkası uğramaz bu sahile zaten İnadına kaldırımlar bile sen kokulu   Hadi gel gitmeden bir soluk al bende Dayan kapıma bu gece Senin için fazladan bir yatağım var bilirsin Mum kokulu pencere dibinde Hazır yağmuru da bulmuşken Yasak değil zahir sakıncalı sevişmeler   Hatta hiçbir yere gitme hep bende kal Can çekiştirir yoksa gitmelerin Yol iz bilmez kaçışlarım, kaybolurum İmkansızı asla sorma, nafile Duvarlara çizdiğim hep senin resmin       Yalnız ağaç/2016  

Daha bir sevdalıyım

  Dalgalar kumu sahile taşımaz dersen Buna kim inanır dostum Hele deniz bir kere kopmaya görsün Ardımızda gönül fırtınaları Bir kovalamaca ki alıp başını gitmiş Menzili belirsiz kıyılara doğru adım adım   Deniz  hangi mevsimde Önüne katıp getirecek bilemedik Yeni açmış bahar esintilerinde Pembeleri morları Keşke her gün aylardan nisan olsa Keşke her sabah tekrar çıksan karşıma   Vazgeçmedik sevdalardan Her yalnız kalışta daha bir büyüdük Hiç de kopamadık birbirimizden Dalgalar kumu sahile böyle taşır dostum Hele deniz bir de kopmaya görsün       Yalnız ağaç/2016    

Hepimizin bir hikayesi var

  Hepimizin bir hikayesi var muhakkak Topla-çıkar geriye kalan İki ucu keskin bıçak   Ne yaşayabildim nefes alırken sensiz Ne de yokluğunu dikili ağaçlar gibi bekleyen Gönlüme anlatabildim seni Düğümlendi kaldı içimde hıçkırıklar   Akla ziyan düş kırıklıkları Sevinçlerimizi ardımızda bırakıp gittiler Can buldu gölgeler Hiç yoktan       Yalnız ağaç/2016    

Biz ikimiz

  Seni tanıyınca anladım ki; Biz  ikimiz sisli-puslu havalarda Çoğu zaman güz yağmurları altında Farklı ıssız koylarda kalmışız  yıllarca   Kimilerine armağan edilmiş yaşamımızın Pervasızca bastırılmış yorgun duygularından Payımıza düşen sonbahara bürünmüş Solgun bahçelerde yalnızlıkmış         Yalnız ağaç/2016    

1 5 6 7 8 9 16