• ÜYE GİRİŞİ
Home / Archive by Category "Şiirleri" (Page 7)

Arşiv

Eleni

  Alıp elime yarınları Gitmek istiyorum bir  başka yerlere Unutayım seni diyorum unutayım Kaybolayım sığ denizlerde Yapamıyorum   Savurmak istiyorum küllerimi yarınlara Ormanlara hele ki yağmur dolu bulutlara Dağlara  dağlara Sensiz hiçbir şey olmuyor Yapamıyorum   Dilimde her bir dizesi anılarımızı anlatan şarkılar Susmak istiyorum Sustuklarım akıl erdiremediklerimden ibaret Susamıyorum   Gitmeyi bilmek gerekir bazen bilinmezin ortasında Yüreğime takılıyor sesin Sensiz hiçbir şey olmuyor  Eleni Gidemiyorum       Yalnız ağaç/2016      

Oğlum

  Ardından ağlamamın bir faydası yok Yüzümdeki derin çizgiler senden yadigar Gözlerimde gülüşlerinin dudak kıvrımları Her kerte damlada sen her sözüm sana özlem dolu Serde filinta çağın   Nerelerdesin a kuzum kış geldi havalar soğuk Sinüzitin vardı Palton sırtında mı? Bereni giyiyor musun? Eskiden olduğu gibi baba üşüdüm diyor musun?   Dövünüp ağlamamın bir faydası yok Ardından bir el bile sallayamadım Ne yöne baksam gölgeler tutsak Şekilsiz desenler içinde Ne kadar mezar varsa hepsi bana mubah   Yalnız ağaç/2016    

Zeytin mevsimi geçti

  Zeytin mevsimi geçti Kalın gölgeler düştü dalların üstüne Uzaklarda şimdi yeşil Biraz uzaklarda   Sen yoksan ben nasıl var olabilirim Bu şehrin bütün sokaklarında senin adın yazılı Kaldırımlarda topuk izin duruyor hâla Bu şehirde bir damla su  bir yudum nefes Her şey senin tadında Söyle Sen yoksan ben nasıl var olabilirim ki   Kalın gölgelerin düştüğü dalların arasında Zeytin ağacının dibinde bir fidan Saçlarına dolanmayı bekleyen toprak renginde   Yalnız ağaç/2016  

Sorma

  Sorma hayatta en keyifli olduğum an Senin yanımda olduğun an Titrek bir ışığın gölgesinden uzak Pencerede kuş sesleri   Sorma gitsin gecenin koynunda kolyeler mineli Yedi atlı önünde dörtnala sevişmelerimiz Keskin serinliklerle sarılmış sıcacık Yüreğimizde sevda sesleri       Yalnız ağaç/2016    

Farz et ki hepsi tesadüf

  Farz et ki sen ve ben hepsi tesadüf Vurgun olduğum gözlerini hiç görmediğimi zannet Yürüdüğümüz kaldırımlarda hiç  karşılaşmadık Yüzünde benden kalan bir acı hiç olmadı Farz et ki beni hiç tanımadın   Farz et ki saklanırsın şafağın renginden Farz et ki günahı boynuma unutulur gider dersin Farz et ki ağlamayı bilmez gizlenmiş tebessümlerde Katran karasını gözlerine sürersin   Farz et ki yüzümde senden kalan acı hiç olmadı Farz et ki ben seni hiç tanımadım Biz o yerlere hiç uğramadık zaten Farz et ki bir rüyaydı Uyuduk ve uyandık     Yalnız ağaç/2016    

Üç beş günlük zaman

  Yüzümüzü gözümüzü buruşturup Hayata merhaba dediğimiz anın üzerinden Epeyce bir zaman geçti Karanlığın ışığa dönüştüğü zaman   Dünyadan bihaber çocukluğumuz Delikanlı çağımızdaki heyecan Yaş kemâle erdikçe artan gaileler Hayal penceresinden usulca akıp gittiler   Kimilerini özlemle yâd ettik zamanın Kimilerine iç geçirdik Keşkeler dolup taştı yüreğimizde   İçimden bir ses diyor ki Bu efkârlı çehre bu çizgiler Sırtımızda dolu küfeler Hangi mevsimde hangi gün, hangi saat Kaç acı bıraktık suların sesine   Yanardağın ağzında üç-beş günlük zaman Gizli kasalarda yığınla günahlar Ellerimizde karakış soğuğu Dökülür bedenimizden yediverenler Açtık kapattık gözlerimizi bir ağaç altında mezarımız Bu yükün adı belli İlla da yalnızlığımız       Yalnız ağaç/2016        

Hep seninleyim

  Bir tanem Kapımızın ardında hâlâ duruyor terliğin Numarasını biliyorsun otuz yedi Arada bir tozunu alıyor parlatıyorum Kaldırmaya hiç kıyamadım   Her gece karanlığa inat aydınlatıyorum evimizi Çiçeğimizi düzenli suluyorum Arada toprağını da karıştırıp havalandırıyorum O bizim aşkımızı en iyi bilenlerden Meraklanma hiç solmadı, canlı duruyor Yaprakları da ilk gün gibi taptaze   Bir tanem  sanıyor musun ki uzağındayım Seni muhteva eden her ne varsa Bir düş değil gerçek gibi yaşıyor benimle Sensizliği düşünmek aklıma bile gelmiyor Kulağımda hep baharı andıran sesin   Bir tanem haykırmaktan nutkum tutuldu Bu dört duvar arasında her ne varsa seni soruyor Nerelerdesin ?   Yalnız ağaç/2016    

Sonbahara doğru

    Bir iki günü eksik dolunay altında Otu çiçeği böceği Bir de ikimiz  Pek sevdik yağmuru ıslanıyoruz Senden başkası uğramaz bu sahile zaten İnadına kaldırımlar bile sen kokulu   Hadi gel gitmeden bir soluk al bende Dayan kapıma bu gece Senin için fazladan bir yerim var bilirsin Mum kokulu pencere dibinde Hazır yağmuru da bulmuşken Yasak değil zahir sakıncalı sevişmeler   Hatta hiçbir yere gitme hep bende kal Can çekiştirir yoksa gitmelerin Yol iz bilmez kaçışlarım kaybolurum İmkansızı asla sorma nafile Duvarlara çizdiğim hep senin resmin       Yalnız ağaç/2016    

Hepimizin bir hikâyesi var

  Hepimizin bir hikayesi var muhakkak Topla-çıkar geriye kalan İki ucu keskin bıçak   Ne yaşayabildim nefes alırken sensiz Ne de yokluğunu dikili ağaçlar gibi bekleyen Gönlüme anlatabildim seni Düğümlendi kaldı içimde hıçkırıklar   Akla ziyan düş kırıklıkları Sevinçlerimizi ardımızda bırakıp gittiler Can buldu gölgeler Hiç yoktan       Yalnız ağaç/2016    

Senden sonraya kalamam

  Ha bugün ha yarın derken Hatta iyiden iyiye eyvallah için anı beklerken Seni tanımadan gitseydim üzülürdüm   Oysa çocukluğumuzla gençliğimiz Orta yaşlardaki halet-i ruhiyemiz Göz açıp kapanırcasına bir bir geçip gitti Hepsinden künyemize kazılmış fotoğraflar kaldı Kimi renkli çoğunlukla siyah beyazdı   İlk evimiz ilk göz ağrımız İlk köpeğimiz Ve daha nice sevdiklerimiz Keşkelerle dolduğumuz kahırlar Sevinçten kabımıza sığamadığımız sahneler Bir dünya mevsimler ki hepsi yaşanmış Geçip gitmiş şeyler gibi unutamadığımız Geçip gitmemiş şeyler de kaldı ardımızda   Yaşanmamışlıklar kıyıya vuran dalgalar misali Yüreklerimize indiler gözlerimizden akıp gittiler Hayıflandığımız dizlerimize vurup durduğumuz Ah gitmeden bir görsem ah gitmeden bir yaşasam Bir görüp de yaşasam dediklerimiz   Ha bugün ha yarın derken Hatta iyiden iyiye eyvallah için anı beklerken Şimdi iyi ki kalmışım diyorum buralarda…

1 5 6 7 8 9 12